![]() |
Kaygı Nedir - Thenejdets.com |
Kaygı, herhangi bir tehlikenin korkusunun yansıması olarak
insanda ortaya çıkan akıl dışı korku durumudur(Budak, 2000: 437).
Çavuşoğlu’nun (1990)
Lin’den (1975) aktardığına göre kaygı; başa gelebilecek bir tehlike
duygusu, huzursuzluk, gerilim ve korku ile karakterize edilen bir durum olarak
tanımlanabilir.
Öyle bir şeydir ki,
nesnesinin belirli olmaması insanda tedirginlik durumu yaratır(Manav, 2011).
Kaygılı kişi bir şeyden korkuyormuş gibidir, kendini
rahatsız hisseder ve kuruntulu bir ruh hali içindedir (Dağ, 1999: 181).
Kaygıyı hem olumlu hem de olumsuz bir duygu biçimi olarak
görmek mümkündür. Kaygıyı olumsuz olarak nitelendiren şeyler, akla uygun olmayışı
ve ruhsal faaliyetleri yani düşünceleri rahatsız etmesidir. Olumlu olarak
nitelendiren şeyler ise, korkulan şeylerle karşılaşınca kişiyi uyarması ve
tedbir aldırması, kişiyi daha mutlu ve başarılı olmaya yönlendirmesi ve en
önemlisi karakter ve kişilik gelişiminde etkin rol oynamasıdır (Ersevim, 2005:
304-305).
Kaygı dozu artmadıkça; ilham gelmediğini belirten şairlerin,
yaratıcılığını konuşturamayan kişilerin, ödevini yetiştiremeyen öğrencilerin,
projesini tamamlayamayan bireylerin varlığı kaygının olumlu yönlerine kanıttır.
Olumlu olarak bahsedilen kısmı kaygının ‘normal’ düzeyidir. Kaygı bozukluğu
olarak, olumsuz dediğimiz problemli kısım ise ‘normal’ dozu aşınca baş
gösterir.
Kaygı, kişinin performansının düşmesine, gündelik
uğraşlardan ve iş yaşamından alınan zevkin azalmasına, huzursuzluk gibi pek çok
yaşam kalitesini düşüren durumların yaşanmasına neden olur.
Kaygının fiziksel yönden sebep olduğu olumsuz etkiler
vardır. Subjektif bir durum olması bireyler üzerinde farklılaşan etkilere yol
açmaktadır. Bu etkiler kalp, solunum, sindirim, metabolizma, bağışıklık sistemi
sıkıntılarına yol açabilmektedir. Çavuşoğlu (1990)nun bahsettiği etkiler bu
sıkıntıları destekler niteliktedir; ona göre solunum hızının değişmesi, kalp
atışının hızının artması, benzin sararması, ağzın kuruması, terleme, iskelet
kaslarında bir gerginlik, titreme kaygının bireyler üzerindeki bedensel
etkilerini kapsamaktadır.
Kaygının
öğrenciler üzerindeki etkilerini psikolojik danışman Ahmet Katrancıoğlu’nun
yazısından hareketle inceleyecek olursak; işlevsel olmayan
düşünceler(performanslarımda başarılı olduğum takdirde, sevilen ve sayılan bir
kişi olabilirim), daha önceki başarı durumunun gelecekte daha sonraki başarı
durumunu etkileyeceğini düşünmek(geçmiş akademik hayatım başarılıydı/başarısızdı,
o halde, gelecekteki tüm akademik hayatım boyunca da başarılı/başarısız
olacağım), öğrencinin kıyaslanması, otoriter ebeveyn tutumu sıralanabilir.
Yorum Gönder
Yorum Kuralları :
*Lütfen yanlızca yazı ile ilgili yorumlar yazınız.
*Yazının konusu dışında iletmek veya sormak istediğiniz bir şey varsa iletişim formunu kullanın.
*Bir Google Hesabınız yoksa "Yorumlama Biçimi" seçeneklerinden "Anonim" tıklayıp yorum yapabilirsiniz.
*Facebook üzerinden yorum yapmak istiyorsanız eğer, sağ kısımda "Blogger, Facebook, Disqus" olan kısımdan Facebook ya da Disqus kısmını seçiniz ve ardından yorum yapabilirsiniz